eles

Portuguese - Turkish

Definition of eles in Portuguese Turkish dictionary

klar

bunlardan

onları

Onların on iki çocuğu var. - Eles têm doze filhos.

bunları

dediler

Onlar ona korkak dediler. - Eles o chamavam de covarde.

onlarda

onlarla

onlardan

Turkish - Turkish

Definition of eles in Turkish Turkish dictionary

(Osmanlı Dönemi) Hâinlik yapmak. Hıyanet etmek

(Osmanlı Dönemi) Mecnun olmak

Portuguese - English

Definition of eles in Portuguese English dictionary

them

The trouble is that they only think of themselves. - O problema é que eles só pensam em si mesmos.

I'll call them tomorrow when I come back. - Eu vou ligar para eles amanhã, quando eu voltar.

they'll

them to

they'd

they

They found him guilty. - Eles o julgaram culpado.

They talk a lot to one another, over the telephone and in person. - Eles se falam bastante, por telefone e pessoalmente.

they've