Tepside beş öğe var, bunlardan üçü anahtar.
- There are five items on the tray, three of which are keys.
Güçlü rüzgarlar güvensiz öğeleri uçurabilir.
- Strong winds can blow away unsecured items.
Sözcük grupları sözdizimsel birimlerdir.
- Phrases are syntactical units.
Isıtma birimleri çalışmıyor.
- The heating units aren't working.
Güçlü rüzgarlar güvensiz öğeleri uçurabilir.
- Strong winds can blow away unsecured items.
Öğeleri büyükten küçüğe doğru sıralayın.
- Sort the items from large to small.
Güçlü rüzgarlar güvensiz öğeleri uçurabilir.
- Strong winds can blow away unsecured items.
İstek listendeki öğelerden biri satlıktır.
- One of the items on your wish list is on sale.
Bu parçaları elde etmesi oldukça zordur.
- These items are rather hard to obtain.
Kırılabilir bu parçalar bütün risklere karşı sigortalanmalıdır.
- These fragile items must be insured against all risks.