electricity or a supply of electricity

listen to the pronunciation of electricity or a supply of electricity
English - Turkish

Definition of electricity or a supply of electricity in English Turkish dictionary

power
güç

Amerika Birleşik Devletleri ve Çin gibi farklı dilleri olan iki güçlü devlet ilköğretim okullarında Esperanto deneysel öğretimi üzerinde anlaşmaya varsalardı ne olurdu? - What would happen if two powerful nations with different languages - such as United States and China - would agree upon the experimental teaching of Esperanto in elementary schools?

Avrupalı emperyalist güçlere karşı yapılan Türk İstiklal Savaşı 1919'dan 1923'e kadar devam etti. - Turkish war of independence against Eurpean imperialist powers had lasted from 1919 to 1923.

power
{i} yetki

Egemen sınıf yetkilerinden vazgeçmez. - The ruling class will not surrender its power.

Belge, Manuela'ya tüm yetkileri verir. - The document grants full powers to Manuela.

power
{i} üs [mat.]
power
sınama gücü
power
sulta
power
akım
power
nüfuz
power
yapma gücü
power
çok

Bu ülkenin askerî gücü çok gelişmiştir. - The military power of this country is very advanced.

Japonya'nın ordusu çok güçlüydü. - Japan's army was very powerful.

power
vekâlet
power
etki
power
{i} takât
power
{i} derman
power
bir sayın
power
erk
power
{f} güç sağlamak
power
(Tıp) Kuvvet, iktidar, kudret, yetenek, güç
power
ve kâletname
English - English
power

After the pylons collapsed, this town was without power for a few days.

electricity or a supply of electricity

    Hyphenation

    e·lec·tric·i·ty or a sup·ply of e·lec·tric·i·ty

    Turkish pronunciation

    îlektrîsıti ır ı sıplay ıv îlektrîsıti

    Pronunciation

    /əˌlekˈtrəsətē ər ə səˈplī əv əˌlekˈtrəsətē/ /ɪˌlɛkˈtrɪsətiː ɜr ə səˈplaɪ əv ɪˌlɛkˈtrɪsətiː/
Favorites