electricity or a supply of electricity

listen to the pronunciation of electricity or a supply of electricity
English - Turkish

Definition of electricity or a supply of electricity in English Turkish dictionary

power
güç

Avrupalı emperyalist güçlere karşı yapılan Türk İstiklal Savaşı 1919'dan 1923'e kadar devam etti. - Turkish war of independence against Eurpean imperialist powers had lasted from 1919 to 1923.

Tekne güç için bir motor kullanır. - The boat uses a motor for the power.

power
{i} yetki

Gözlem yetkileri üzerine bir deney sırasında, bu birimde iki yıl yaşamasın rağmen Tom oturma odası duvarında asılı resimlerden hiç birini tanımlayamadı. - During an experiment on powers of observation, Tom was unable to describe any of the pictures hanging on his living room wall, despite having lived in his unit for two years.

Belge, Manuela'ya tüm yetkileri verir. - The document grants full powers to Manuela.

power
{i} üs [mat.]
power
sınama gücü
power
sulta
power
akım
power
nüfuz
power
yapma gücü
power
çok

Adam güç kazanmak için çok para kullandı. - The man used much money to gain power.

Tom'un çok fazla irade gücü vardır. - Tom has a lot of will power.

power
vekâlet
power
etki
power
{i} takât
power
{i} derman
power
bir sayın
power
erk
power
{f} güç sağlamak
power
(Tıp) Kuvvet, iktidar, kudret, yetenek, güç
power
ve kâletname
English - English
power

After the pylons collapsed, this town was without power for a few days.

electricity or a supply of electricity

    Hyphenation

    e·lec·tric·i·ty or a sup·ply of e·lec·tric·i·ty

    Turkish pronunciation

    îlektrîsıti ır ı sıplay ıv îlektrîsıti

    Pronunciation

    /əˌlekˈtrəsətē ər ə səˈplī əv əˌlekˈtrəsətē/ /ɪˌlɛkˈtrɪsətiː ɜr ə səˈplaɪ əv ɪˌlɛkˈtrɪsətiː/
Favorites