İnsanlar patlamalarda ağır kayıplara maruz kaldılar.
- People suffered heavy losses in the eruptions.
Kayıp 100 dolara ulaştı.
- The loss amounted to 100 dollars.
Biz onu yıllarca zararına çalıştırdığımız için binayı satmak zorunda kaldık.
- We had to sell the building because for years we had operated it at a loss.
Zararları bir milyon yene ulaştı.
- Their losses reached one million yen.
Sizi yaşatmak hiçbir şey kazandırmaz, kaybetmek ise hiçbir kayıp getirmez.
- To keep you is no benefit. To destroy you is no loss.
Uzmanlar, Arctic'teki deniz buzunun kaybolmasından endişe ediyorlar.
- Experts are worried about the loss of sea ice in the Arctic.
Annelerinin kaybolması onları çok üzdü.
- The loss of their mother grieved them very much.
The inefficiency of many old-fashioned power plants exceeds 60% loss before the subsequent losses during transport over the grid.