eleştirmen

listen to the pronunciation of eleştirmen
Turkish - English
critic

With regards to music, he is one of the most famous critics. - Müzik konusunda o, en ünlü eleştirmenlerden biridir.

All the critics praised the new movie. - Tüm eleştirmenler yeni filmi öğdü.

reader
critic; reviewer
commentator
reviewer
critic, reviewer
corrector
critics

Critics thought little of the play. - Eleştirmenler oyunun çok azını düşündüler.

Sometimes critics don't know what they criticise. - Bazen eleştirmenler neyi eleştirdiklerini bilmiyorlar.

eleştirmenler
critics
Turkish - Turkish
Eleştiri yazan kimse, eleştirmeci, tenkitçi, münekkit: "Üç sayın edebiyat eleştirmeni görüşlerini açıklamışlar."- H. Taner
Eleştiri yazan kimse, eleştirmeci, tenkitçi, münekkit
(Hukuk) MÜNEKKİD
kritik