eldfather

listen to the pronunciation of eldfather
English - Turkish

Definition of eldfather in English Turkish dictionary

ancestor
ata

Benim atalarım bu memleketin öncüleriydi. - My ancestors were the pioneers of this land.

Ben atalarımın kim olduğunu bilmiyorum. Bizim evraklar Nuh Tufanı sırasında kayboldu. - I don't know who my ancestors are. Our papers got lost during the Flood.

grandfather
büyükbaba

Büyükbabasına benziyor. - He looks like his grandfather.

Büyükbabam benim doğumumdan kısa bir süre sonra öldü. - My grandfather died shortly after my birth.

ancestor
{i} cet
ancestor
{i} dede
ancestor
{i} soy

İngilizce ve Almanca ortak bir soyu paylaşırlar. - English and German share a common ancestor.

Dünyadaki bütün insanlar ortak bir atanın soyundan gelirler. - All humans on Earth are descended from a common ancestor.

grandfather
{i} dede

Dedem masasında sık sık okur ve çalışırdı. - My grandfather would often read and study at this desk.

Dedem yaşından dolayı pek iyi duyamıyor. - Because of his age, my grandfather doesn't hear well.

English - English
ancestor
grandfather
eldfather
Favorites