Yaşlı adam yalnız yaşıyor.
- The old man lives alone.
O, zengin yaşlı bir adamla evlendi.
- She married a rich old man.
İhtiyar adamın öfkesi yatıştı.
- The old man's anger melted.
Yaşlı adama torunu tarafından eşlik edildi.
- The old man was accompanied by his grandchild.
Yaşlı adama erkek torunu tarafından eşlik edildi.
- The old man was accompanied by his grandson.
İhtiyar adamın öfkesi yatıştı.
- The old man's anger melted.
Tom huysuz yaşlı bir ihtiyar.
- Tom is a grouchy old man.