He wants to dispose of his land.
- O, arazisini elden çıkarmak istiyor.
He wants to dispose of his books.
- O kitaplarını elden çıkarmak istiyor.
He wants to dispose of his books.
- O kitaplarını elden çıkarmak istiyor.
He wants to dispose of his land.
- O, arazisini elden çıkarmak istiyor.
She had to part with her jewelry box.
- Onun mücevher kutusunu elden çıkarmak zorunda kaldı.
Are you sure you want to part with that?
- Bunu elden çıkarmak istediğinden emin misin?
He was deep in debt, and had to part with his house.
- O borç batağına saplanmıştı ve evini elden çıkarmak zorunda kaldı.
She had to part with her jewelry box.
- Onun mücevher kutusunu elden çıkarmak zorunda kaldı.