Tom could use a little extra time to review for the upcoming test.
- Tom yaklaşan testi gözden geçirmek için biraz ekstra zaman kullanabilirdi.
They decided to leave extra food behind.
- Ekstra yiyeceği geride bırakmaya karar verdiler.
We need additional talented people.
- Ekstra yetenekli insanlara ihtiyacımız var.
Our plan has lots of additional advantages.
- Planımızın bir sürü ekstra avantajları var.
Is there any extra charge?
- Ekstra masraf var mı?