Turkish - English
Definition of eksantri̇k in Turkish English dictionary
- eksantrik
- eccentric
You had better blink at his eccentricities.
-Onun eksantrikliğini görmezden gelsen iyi olur.
Tom is eccentric, isn't he?
-Tom eksantrik, değil mi?
- eksantrik
- cam
- eksantrik
- eccentric; eccentric, cam
- eksantrik
- eccentric; (something) which does not have the same center as another; (something) which deviates from a center or which is not located at a geometrical center
- eksantrik
- eccentric, unconventional, unorthodox, unusual
- eksantrik anomali
- eccentric anomaly
- eksantrik açısı
- cam angle
- eksantrik biyel
- eccentric rod
- eksantrik cıvatası
- eccentric bolt
- eksantrik dişlisi
- cam gear
- eksantrik kol
- eccentric rod
- eksantrik mili
- camshaft
- eksantrik mili
- eccentric shaft
- eksantrik muylusu
- cam journal
- eksantrik pres
- eccentric press
- eksantrik şaftı
- eccentric shaft
- eksantrik
- cranky
- eksantrik
- eccentricity
- eksantrik
- excentric
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of eksantri̇k in Turkish Turkish dictionary
- (Osmanlı Dönemi) Lât. Merkezden uzakta kurulmuş
- (Osmanlı Dönemi) Müstesna, taaccüb edilip şaşılacak, hayret verici
- (Osmanlı Dönemi) Mat: İç içe olduğu hâlde merkezleri ayrı olan daireler
- (Hukuk) İlginç, garip; acayip, alışılmışa benzeyen
- eksantrik
- Ayrıksı
- eksantrik
- Ayrıksı: "Romantik olmaktan ziyade eksantrik hâlleri beni harap etmeye başladı."- A. Gündüz
- eksantrik
- Dış merkezli, merkez dışı olan
- eksantrik
- Dış merkezli, merkez dışı (olan)
- eksantrik mili
- Makine parçalarının çalışmasını yöneten bir tür yuvarlak mil
Related Terms
eksantri̇k
Hyphenation
ek·sant·ri̇kResimler
History
Favorites