Don't change sentences that are correct. You can, instead, submit natural-sounding alternative translations.
- Doğru olan cümleleri değiştirmeyin. Yerine doğal görünen alternatif çeviriler ekleyebilirsiniz.
Insects are arthropods.
- Haşereler eklem bacaklıdır.
Any translation is an annexation.
- Herhangi bir çeviri bir eklemedir.
For some reason, they didn't include my name on the list.
- Bir nedenle adımı listeye eklemediler.
I've included a visitor's application.
- Bir ziyaretçinin başvurusunu ekledim.
Please add Tom's name to the list.
- Lütfen Tom'un adını listeye ekleyin.
A good head and a good heart are always a formidable combination. But when you add to that a literate tongue or pen, then you have something very special.
- İyi bir kafa ve iyi bir kalp her zaman müthiş bir kombinasyondur. Fakat buna bir okuryazar dil ya da kalem eklediğinizde, o zaman çok özel bir şeyiniz vardır.
The button is attached to the dress.
- Elbiseye düğme eklenmiş.
I attached my CV and my PhD proposals.
- CV'mi ve Doktora önerilerimi ekledim.
She enclosed a little dark chocolate in her valentine.
- O sevgililer gününde biraz koyu çikolata ekledi.
I have enclosed your order form.
- Sipariş formunuzu ekledim.
Adding comments makes it easier to read the code.
- Yorum eklemek kodu okumayı daha kolay hale getirir.
Adding comments makes the code easier to read.
- Yorum ekleme kod okumayı kolaylaştırır.
Add one teaspoon of paprika.
- Bir çay kaşığı kırmızı biber ekle.
You can get it at the courthouse, the clerk added.
- Onu adliye binasında alabilirsin, katip ekledi.
Sentences past this ID are sentences added by contributors of Tatoeba Project.
- Bu ID ile geçen cümleler Tatoeba Projesine katkıda bulunanlar tarafından eklenen cümlelerdir.
You have added a comment, not a translation. To add a translation, click on the «あ→а» icon above the sentence.
- Bir yorum eklediniz, çeviri değil. Çeviri eklemek için, cümle üzerindeki «あ→а» simgesine tıklatın.
Don't add sentences from copyrighted sources.
- Telifli kaynaklardan cümleler eklemeyin.
It's hard to splice the two fragments together.
- İki bölümü birlikte eklemek zordur.
Could you splice these two pieces of rope together for me?
- Bu iki parça ipi benim için birbirine ekler misin?