eklemli

listen to the pronunciation of eklemli
Turkish - English
{s} articulated
jointed
jointed, articulated
articulate
eklem
joint

The joint of my left shoulder aches. - Benim sol omzumun eklemi ağrıyor.

Tom felt the stiffness in his joints as he stood up after sitting in the same position for a long time. - Tom uzun süre aynı pozisyonda oturduktan sonra, ayağa kaldığında eklemlerinde tutukluk hissetti.

eklemli ot sapı
culm
eklemli çerçeve
(İnşaat) hinged frame
eklem
{i} linkage
eklem
hinge
eklem
(Dilbilim) adjunct
eklem
juncture
eklem
elbow

The elbow is the joint between the upper arm and the lower arm. - Dirsek; üst kol ve alt kol arasındaki eklemdir.

The joint in my left elbow hurts. - Sol dirseğimdeki eklem acıyor.

eklem
(Tıp) diarthrosis
eklem
lap joint
eklem
(Tıp) articular
eklem
(Anatomi) diarthroses
eklem
junction
eklem
articulation
eklem
knuckle

Tom doesn't like it when Mary cracks her knuckles. - Mary eklemlerini çatlattığında Tom sevmez.

Tom cracked his knuckles. - Tom eklemlerini kütürdetti.

eklem
arthrosis
eklem
joint, articulation
eklem
link

The new version of Tatoeba will allow linking people, and even editing them! - Tatoeba'nı yeni versiyonu, insanları eklemeye ve onlarda redaksiyon yapmaya olanak sağlayacak!

eklem
joint; seam
eklem
(Anatomi) arthro
gevşek eklemli
loose jointed
iki eklemli
double-jointed
oynak eklemli
double jointed
oynak eklemli
loose jointed
oynak eklemli
jointed
eklemli
Favorites