Would you like to add anything to what I've said?
- Söylediklerime bir şey eklemek ister misin?
Adding comments makes reading the code easier.
- Yorum eklemek şifreyi okumayı daha kolay hale getirir.
It's hard to splice the two fragments together.
- İki bölümü birlikte eklemek zordur.
You should avoid adding sentences in a language other than your own, because unless you write in your mother tongue or dialect, you are prone to make many mistakes.
- Kendi dilinden başka bir dilde cümleler eklemekten kaçınmalısın, çünkü ana dilinde ya da lehçende yazmadıkça birçok hata yapmaya eğilimlisin.
Adding comments makes it easier to read the code.
- Yorum eklemek kodu okumayı daha kolay hale getirir.
Adding comments makes the code easier to read.
- Yorum ekleme kod okumayı kolaylaştırır.
Don't change sentences that are correct. You can, instead, submit natural-sounding alternative translations.
- Doğru olan cümleleri değiştirmeyin. Yerine doğal görünen alternatif çeviriler ekleyebilirsiniz.
Insects are arthropods.
- Haşereler eklem bacaklıdır.
Additions and deletions are not shown immediately.
- Ekleme ve çıkarmalar hemen gösterilmiyor.
The committee approved the addition.
- Komite eklemeyi onayladı.
Any translation is an annexation.
- Herhangi bir çeviri bir eklemedir.
I've included a visitor's application.
- Bir ziyaretçinin başvurusunu ekledim.
Include me in your plans.
- Planlarınıza beni ekleyin.
A good head and a good heart are always a formidable combination. But when you add to that a literate tongue or pen, then you have something very special.
- İyi bir kafa ve iyi bir kalp her zaman müthiş bir kombinasyondur. Fakat buna bir okuryazar dil ya da kalem eklediğinizde, o zaman çok özel bir şeyiniz vardır.
I have nothing to add to that.
- Ona ekleyecek bir şeyim yok.
I have attached instructions on how to use FTP to access our files.
- Dosyalarımıza giriş için FTP'nin nasıl kullanılacağına dair bilgileri ekledim.
I attached my CV and my PhD proposals.
- CV'mi ve Doktora önerilerimi ekledim.
Any translation is an annexation.
- Herhangi bir çeviri bir eklemedir.
She enclosed a little dark chocolate in her valentine.
- O sevgililer gününde biraz koyu çikolata ekledi.
I have enclosed your order form.
- Sipariş formunuzu ekledim.
In Esperanto, nouns end in o. The plural is formed by adding a j.
- Esperantoda, o ile biten isimler. Çoğul bir j ekleyerek oluşturulur.
Adding comments makes the code easier to read.
- Yorum ekleme kod okumayı kolaylaştırır.
Add one teaspoon of paprika.
- Bir çay kaşığı kırmızı biber ekle.
You can get it at the courthouse, the clerk added.
- Onu adliye binasında alabilirsin, katip ekledi.
I'll be back in a minute, he added.
- Bir dakika içinde döneceğim,diye ekledi.
Add a little more pepper.
- Biraz daha biber ekle.
I can add many sentences in different languages.
- Farklı dillerde bir sürü cümle ekleyebilirim.
It's hard to splice the two fragments together.
- İki bölümü birlikte eklemek zordur.
Could you splice these two pieces of rope together for me?
- Bu iki parça ipi benim için birbirine ekler misin?
It's hard to splice the two fragments together.
- İki bölümü birlikte eklemek zordur.
Any translation is an annexation.
- Herhangi bir çeviri bir eklemedir.
It is easy to add 5 to 10.
- 10'a 5 eklemek kolaydır.
Don't add sentences from copyrighted sources.
- Telifli kaynaklardan cümleler eklemeyin.