Turkish - English
Definition of ekinli in Turkish English dictionary
- refined
- cultured
- educated
- cultivated
- ekin
- crop
The flood did great damage to the crops.
-Sel, ekinlere büyük zarar verdi.
We will never forget the day the typhoon ruined the crops.
-Tayfunun ekinleri harap ettiği günü asla unutmayacağım.
- ekin
- culture
- ekin
- cropper
- ekin
- (Tarım) harvest
The whole family was out harvesting the corn.
-Bütün aile dışarıda ekin biçiyordu.
- ekin
- the extent of
- Ekin
- (isim) Growing grain, crops
- ekin
- growing grain
- ekin
- corn
The whole family was out harvesting the corn.
-Bütün aile dışarıda ekin biçiyordu.
- ekin
- crop, harvest; culture kültür
- ekin
- culture (i.e. the products of human thought)
- ekin
- (a) crop (while it is still in the field)
- ekin
- kultur
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of ekinli in Turkish Turkish dictionary
- Ekin
- (Osmanlı Dönemi) ŞEVK
- Ekin
- firez
- ekin
- Tahılın tarlaya atıldığı andan harman oluncaya kadar aldığı duruma verilen ad: "Yağmur vaktinde ve yeterince yağmalı; ekinlere kına, pancarlara kurt düşmemeli."- T. Buğra
- ekin
- Kültür
- ekin
- Tahılın tarlaya atıldığı andan harman oluncaya kadar aldığı duruma verilen ad
- ekin
- Kültür, hars