eintretend

listen to the pronunciation of eintretend
English - Turkish

Definition of eintretend in English Turkish dictionary

joining
{i} birleşme
joining
{i} katılma

Tom Mary'yi grubumuza katılması için ikna etti. - Tom talked Mary into joining our band.

Kulübümüzde bize katılmanıza itirazımız yok. - We have no objection to your joining us in our club.

joining
{i} iştirak
joining
{i} kaynama
joining
{i} birleştirme
arising
türeyen
arising
(Kanun) doğan
arising
yükselme
joining
izafe
joining
oynak yeri
joining
(Kanun) ittisal
joining
(Kanun) ittihat
joining
(Bilgisayar) katılıyor

Daha sonra bir kişi daha bize katılıyor olacak. - One more person will be joining us later.

Tom bizim şirketimize katılıyor. - Tom is joining our company.

joining
{f} birleş

Kollajen, dokuların birleştirilmesine yardımcı olan bir proteindir. - Collagen is a protein that aids the joining of tissues.

joining
yapıştırma
joining
bağlama
advocating
savunan
coming on
geliyordu
coming true
gerçek gelecek