German - Turkish
Definition of einsteigen in German Turkish dictionary
- v. 'aynştaygın binmek
- binmek; (hırsız) eve girmek
- {'aynştaygın} binmek
English - Turkish
Definition of einsteigen in English Turkish dictionary
- enter
- {f} içeri girmek
- enter
- girmek
Japonya'da öğrencilerin üniversitelere girmek için zor sınavlara girmeleri gerektiği tüm dünyada bilinmektedir.
-It is known all over the world that, in Japan, students have to take difficult entrance examinations to enter universities.
Kulübe girmek istiyorum.
-I want to enter the club.
- enter
- başlamak
- enter
- ayağını atmak
- enter
- (Ticaret) gümrüğe bildirmek
- enter
- sınava girmek
- enter
- kaydetmek
- enter
- {f} girmek [(Bilgisayar) ]
- enter
- {f} yazılmak
- enter
- (fiil) girmek, giriş yapmak, girmek [bilg.], içeriye girmek, içeri girmek, katılmak, kaydolmak, yazılmak, kaydetmek, yazmak, sokmak, gümrük beyanında bulunmak, sahneye çıkmak
- enter
- deftere yazmak
- enter
- {f} yazmak
Ev numaranı, mahalleni, posta kodunu ve sokağını ayrı ayrı yazmak zorundasın.
-You have to enter your house number, suburb, post code and street seperately.
- enter
- {f} girişmek, başlamak
- enter
- {f} giriş yapmak
- enter
- içine girmek
- enter
- {f} katılmak
- enter
- koymak
- enter
- {f} içeriye girmek
- enter
- {f} kaydolmak
Related Terms
German - English
Definition of einsteigen in German English dictionary
- to get on
- to log on
- to step in
- to log in
- to get in
- enter
- to pile in
- einsteigen (in etwas)
- to opt in (to something)
- (in einen Zug) einsteigen
- to entrain
- (in einen Zug/Bus) einsteigen
- to board (a train/bus/plane/ship)
- Alles einsteigen!
- All aboard!
- in den Zug/LKW einsteigen
- to get/climb aboard/on board the train/lorry
- in einen Beruf einsteigen
- to start/enter an occupation
- in einen Zugswaggon einsteigen
- to enter a car
- in einen Zugswaggon einsteigen
- to enter a coach
- mit einsteigen
- to climb on the bandwagon
- vorsichtig in etwas einsteigen
- to dip a toe in/into something