eingerastet

listen to the pronunciation of eingerastet
English - Turkish

Definition of eingerastet in English Turkish dictionary

engaged
{s} meşgul

Tıbbi araştırmayla meşgul. - He is engaged in medical research.

Yeni bir işle meşgulüm. - I am engaged in a new business.

engaged
nişanlı

Bob, Mary ile bir yılı aşkın bir süredir nişanlıdır. - Bob has been engaged to Mary for over a year.

Tom Mary'nin küçük kız kardeşi ile nişanlıdır. - Tom is engaged to Mary's younger sister.

engaged
{s} bağlanmış
engaged
{s} rezerve
engaged
sözlü
engaged
dövüşmekte
engaged
(Avcılık) nişan alınmış
engaged
bağlantılı
engaged
(telefon hattı) meşgul
engaged
meşgul telefon
engaged
(alısün hattı) meşgul
engaged
{f} meşgul ol

Tom Mary ile meşgul oldu. - Tom was engaged to Mary.

engaged
{s} tutulmuş
engaged
nişanlı/dolu/meşgul
engaged
{s} dolu
engaged
engage geç/ayır/işe al
engaged
engaged columnyarısı duvarda yarısı meydanda olan direk
engaged
birbirine geçmiş
German - English