Bu şarkı bana ilk aşkımın acısını hatırlatıyor
- Dieses Lied erinnert mich an meinen ersten Liebeskummer.
Müzik benim ilk aşkımdı ve son aşkım olarak kalacak!
- Musik war meine erste Liebe und sie wird auch meine letzte sein!
İçimde aşk için yanıp tutuşan doyumsuz bir özlem var.
- In mir lodert ein unstillbares Sehnen nach Liebe.
Tom Mary'ye bir aşk mektubu yazdı.
- Tom schrieb Maria einen Liebesbrief.
Örümceklerin de sevgiye ihtiyacı var.
- Auch Spinnen brauchen Liebe.
Birbirlerini sevgi dolu öptüler.
- Die Liebenden küssten einander.
Ben annemi seviyorum ve annem beni seviyor.
- Ich liebe meine Mutter, und meine Mutter liebt mich.
Kahveyi çaydan daha çok seviyorum.
- Ich mag lieber Kaffee als Schwarztee.
Hi, how are you, my dear friend?
- Hallo, mein lieber Freund, wie geht es dir?
My dear child, stay down here, otherwise the mean geese will bite you to death.
- Mein liebes Kind, bleib hier unten stehen, die bösen Gänse beißen dich tot.