Erkek kardeşim korku filmleri seyretmeyi sever.
- My brother likes watching scary movies.
Diyelim ki, televizyon seyretmek dinlendirici olabilir.
- Granted, watching TV can be relaxing.
Öğrenci öğretmenin onu izlemesine çok kızdı.
- The student became very nervous with the teacher watching him.
Code Lyoko'yu izlemeyi seviyorum.
- I like watching Code Lyoko.
Futbol oyunlarını izlemeyi severim.
- I love watching soccer games.
Code Lyoko'yu izlemeyi seviyorum.
- I like watching Code Lyoko.
Pokémon izleyerek büyüdüm.
- I grew up watching Pokemon.
Cumartesi öğleden sonrayı tamamen çok fazla TV izleyerek geçirdim.
- I spent Saturday afternoon watching entirely too much TV.