ein auge habend

listen to the pronunciation of ein auge habend
English - Turkish

Definition of ein auge habend in English Turkish dictionary

watching
{i} seyretme

Erkek kardeşim korku filmleri seyretmeyi sever. - My brother likes watching scary movies.

Televizyon seyretmek yerine, dışarıya çıkıp biraz temiz hava al. - Go out and breathe some fresh air instead of watching TV.

watching
{i} izleme

Code Lyoko'yu izlemeyi seviyorum. - I like watching Code Lyoko.

Futbol oyunlarını izlemeyi severim. - I love watching soccer games.

watching
{f} izle

Felicja, televizyon izlemekten hoşlanır. - Felicja enjoys watching TV.

Pokémon izleyerek büyüdüm. - I grew up watching Pokemon.

watching
izleme
watching
izleyerek

Tom TV izleyerek kanepede uzanıyor. - Tom is lying on the sofa watching TV.

Pokémon izleyerek büyüdüm. - I grew up watching Pokemon.

watching
{i} gözleme
watching
{i} gözetleme