Anthony'ye Mısırlılar tarafından saygı gösterilirdi.
- Anthony was respected by the Egyptians.
Kuzenim Mısır'dan. O Mısırlıdır.
- My cousin is from Egypt. He is Egyptian.
Mısır dili öğreniyorum.
- I'm learning Egyptian.
Kleopatra, Mısır dilini konuşmayı öğrendi.
- Cleopatra learned to speak Egyptian.
Tüm Mısır halkını fakirleştirdiğinden dolayı neredeyse tüm dünya Hüsnü Mübarek'i kınıyor.
- Almost all the world condemns Hosni Mubarak because he made the Egyptian people poor.
Kleopatra, Mısır dilini konuşmayı öğrendi.
- Cleopatra learned to speak Egyptian.
The people then assembled in this barn were no other than a company of Egyptians, or, as they are vulgarly called, gypsies, and they were now celebrating the wedding of one of their society.
'An Egyptian darkness,' Demyan Lukich remarked, lifting the blind a little.
The fraction \frac{7}{10} can be written as the Egyptian fraction \frac{1}{2}+\frac{1}{5}.
... an Egyptian conglomerate. ...
... follow the crowd to reach the egyptian market ...