effort expended on a particular task; toil, work

listen to the pronunciation of effort expended on a particular task; toil, work
English - Turkish

Definition of effort expended on a particular task; toil, work in English Turkish dictionary

labor
{f} çalışmak

Ben, bir gün laboratuvarda çalışmak istiyorum. - I wish to work in the laboratory some day.

labor
{i} iş gücü

Sermaye, toprak ve iş gücü üretiminin üç ana faktörüdür. - Capital, land and labor are the three key factors of production.

Bu iş yoğun iş gücü gerektirmektedir. - This task is labor-intensive.

labor
(Tıp) doğum eylemi
labor
{i} zahmet
labor
{i} den. fırtınada geminin şiddetle çalkalanması
labor
amel
labor
(Ticaret)

İngiltere'de işçi bayramı mayıstadır. - In England, Labor Day is in May.

Kayaları patlatan işçiler gördük. - We saw laborers blasting rocks.

labor
işçilik

Belirtilen fiyat işçilik ücretini içermez. - The stated price does not include labor charges.

İşçilik maliyetlerini azaltmamız gerekiyor. - We need to reduce labor costs.

labor
(Askeri) denizlerde çalkalanmak
labor
{f} çalış

İşçiler çalışma şartlarına karşı söyleniyorlar. - The laborers are murmuring against their working conditions.

Onlar fabrikalarda çalıştılar. - They labored in the factories.

labor
bkz.labour
labor
doğum ağrı
labor
(Askeri) İŞ, EMEK
labor
{f} emek vermek
labor
{f} alın teriyle yapmak
labor
çabalamak
labor
{f} 1. çalışmak
labor
işin teferr
labor
{f} çaba harcamak
labor
doğurma halinde olmak
English - English
labour
labor

so I set myself to enlarge my cave, and work farther into the earth; for it was a loose sandy rock, which yielded easily to the labour I bestowed on it.

effort expended on a particular task; toil, work
Favorites