Ofis çalışanları problemi çözmek için hızlı ve etkili çalıştılar.
- The office staff worked quickly and efficiently to resolve the problem.
Tom etkili, değil mi?
- Tom is efficient, isn't he?
İnsanlar yaşlanırken, beyin hücreleri daha az verimli olur.
- As people get older, their brain cells become less efficient.
Verimli bir şekilde çalışman gerekir.
- You should study in an efficient manner.
Tom iyi bir çalışandır. O işleri hızlı ve verimli bir şekilde yaptırır.
- Tom is a good employee. He gets things done quickly and efficiently.
japon telefon sistemi hayli etkindir.
- The Japanese telephone system is highly efficient.
Çok yetenekli değildim.
- I wasn't very efficient.
Tom iyi bir çalışandır. O işleri hızlı ve verimli bir şekilde yaptırır.
- Tom is a good employee. He gets things done quickly and efficiently.
Üniversiteye ilk girdiğimde beni en çok şaşırtan şey sınıf arkadaşlarımdan çok azının verimli çalışmayı nasıl bildikleriydi.
- What surprised me most when I first entered college was how few of my classmates knew how to study efficiently.
John aile şirketini çok verimli bir şekilde işletiyor.
- John runs the family business very efficiently.
Tom iyi bir çalışandır. O işleri hızlı ve verimli bir şekilde yaptırır.
- Tom is a good employee. He gets things done quickly and efficiently.
In Britain the car had been a tax efficient vehicle.
Bunu nasıl daha etkili biçimde yapabileceğimize dair bir fikrim var.
- I have an idea how we can do this more efficiently.
Yanıtın çok takdir ediliyor ve bizim daha etkili biçimde hazırlanmamıza olanak sağlayacak.
- Your response is greatly appreciated and will enable us to prepare more efficiently.
The motor is only 20% efficient at that temperature.
An efficient process would automate all the routine work.
... And by the way, if the government can be as efficient as the private sector and offer ...
... Twenty times more efficient than anything used on Earth before. ...