O, çocuklarını eğitmek için saçını süpürge etti.
- She took pains to educate her children.
Son analizlerde, metotlar çocukları eğitmezler; insanlar eğitir.
- In the last analysis, methods don't educate children; people do.
21. yüzyılda eğitimli bir akla sahip olmak ne anlama geliyor?
- What does it mean to have an educated mind in the 21st century?
Tom oldukça tahsilliydi ve birkaç dili akıcı şekilde konuşurdu.
- Tom was highly educated and spoke several languages fluently.
Tom oldukça tahsilliydi ve birkaç dili akıcı şekilde konuşurdu.
- Tom was highly educated and spoke several languages fluently.
Bay Ito oldukça eğitimli bir insan.
- Mr. Ito is a highly educated man.
O, Oxford Üniversitesi'nde eğitim gördü.
- He was educated at Oxford.
Because of their liberal leanings they will co-educate their children.
... pregnancies and educate all children to give people control over their bodies and over ...
... food. You can’t educate without a brain that works. ...