Definition of edinmek in Turkish English dictionary
- acquire
You have to acquire as soon as possible a good knowledge of business English.
- En kısa sürede iyi bir iş İngilizcesi bilgisi edinmek zorundasın.
- {f} obtain
- gain
- procure
- come by
Jobs are hard to come by with so many people out of work.
- İşsiz pek çok kişi ile işleri edinmek zordur.
Jobs are hard to come by these days.
- Bu günlerde iş edinmek zor.
- form
- take on
- develop
- pick up
- come
Jobs are hard to come by with so many people out of work.
- İşsiz pek çok kişi ile işleri edinmek zordur.
Jobs are hard to come by these days.
- Bu günlerde iş edinmek zor.
- earn
- get
I want to get a real job.
- Gerçek bir iş edinmek istiyorum.
I would like to get a feel for your rapport with the customer.
- Müşteri ile olan uyumunuz hakkında bir fikir edinmek istiyorum.
- adopt
- (alışkanlık) catch
- fall into
- to get, acquire, obtain
- to obtain, to acquire, to gain, to get; (huy) to contract
- take out
- edinme
- acquisition
Education is the acquisition of the art of the utilisation of knowledge.
- Eğitim, bilgi kullanımı sanatını edinmedir.
Language acquisition requires creativity.
- Dil edinmek yaratıcılık gerektirir.
- evlat edinmek
- Adopt
Tom and Mary want to adopt a child.
- Tom ve Mary bir çocuğu evlat edinmek istiyorlar.
My wife wanted to adopt a child.
- Eşim bir çocuğu evlat edinmek istiyordu.
- edinmek (bilgi)
- elicit
- edinmek alışkanlık
- catch
- edin
- adopt
My wife wanted to adopt a child.
- Eşim bir çocuğu evlat edinmek istiyordu.
They adopted the orphan.
- Onlar kimsesiz çocuğu evlat edindi.
- adet edinmek
- use
- edin
- {f} own
They decided to adopt a child rather than having one of their own.
- Kendi çocuklarından birine sahip olmak yerine bir çocuk evlat edinmeye karar verdiler.
Since they had no children of their own, they decided to adopt a little girl.
- Onların kendi çocukları olmadığı için küçük bir kızı evlat edinmeye karar verdiler.
- edinme
- acquiring
- adet edinmek
- develop
- bilgi edinmek
- get information
- bilgi edinmek
- larn
- bilgi edinmek
- elicit
- deneyim edinmek
- gain experience
- dost edinmek
- make friends
- edin
- edinburg
Edinburgh is my favourite place in the world.
- Edinburgh dünyadaki en sevdiğim yerdir.
Her name is Linda Jones and she's from Edinburgh.
- Onun adı Linda Jones ve o Edinburghlu'dur.
- edinme
- (Havacılık) acquistion
- edinme
- adoption
- edinme
- provision
- edinme
- development
- fikir edinmek
- form an opinion about
- fikir edinmek
- have an idea
- ilke edinmek
- make a point of
- tecrübe edinmek
- gain experience
- tecrübe edinmek
- get experience
- çevre edinmek
- make friends
- edin
- {f} owning
- edinme
- {i} owning
- yer edinmek
- To place
- adet edinmek
- practice
- adet edinmek
- practise
- adet edinmek
- routinize
- adet edinmek
- form a habit
- adet edinmek
- fall into a habit
- alışkanlık edinmek
- drop into a habit
- alışkanlık edinmek
- go in for
- alışkanlık edinmek
- fall into a habit
- alışkanlık edinmek
- to get in the habit of itiyat edinmek
- amaç edinmek
- to aspire
- amaç edinmek
- to take (something) as a goal
- beceri edinmek
- acquire skill
- bilgi edinmek
- obtain information
- bilgi edinmek
- be informed
- bilgi edinmek
- to get information, to obtain information
- bilgi edinmek
- to be informed; to obtain information
- dert edinmek/etmek
- to occupy oneself with (a worrisome problem)
- dost edinmek
- 1. to make friends. 2. to make friends with. 3. to take a lover or a mistress
- edinme
- getting
I have to form the habit of getting up early.
- Ben erken kalkma alışkanlığı edinmek zorundayım.
- edinme
- obtaining
- edinme
- acquiring, acquisition, obtaining
- edinme
- acquirement
- edinme
- contraction
- evlat edinmek
- affiliate
- evlat edinmek
- to adopt
My wife wanted to adopt a child.
- Eşim bir çocuğu evlat edinmek istiyordu.
There is no reason to adopt a dog when we could adopt a cat.
- Bir kediyi evlat edinirken bir köpeği evlat edinmek için bir sebep yok.
- evlat edinmek
- to adopt (a child)
- felsefe edinmek
- adopt as a point of view
- felsefe edinmek
- adopt a philosophy
- felsefe edinmek
- adopt as a principle
- felsefe edinmek
- espouse a philosophy
- felsefe edinmek
- embrace a philosophy
- felsefe edinmek
- take as a fundamental belief
- fikir edinmek
- form a judgment
- fikir edinmek
- to form an opinion about
- fikir edinmek
- to have an idea; to form an opinion (about)
- huy edinmek
- to form the habit (of), make (something) one's habit
- huy edinmek
- to form the habit of
- ideal edinmek
- idealize
- itiyat edinmek
- to make a habit, get into the habit of
- izlenim edinmek
- have the impression
- izlenim edinmek
- catch the impression
- izlenim edinmek
- take the impression
- izlenim edinmek
- get the impression
- izlenim edinmek
- gain an impression
- iş edinmek
- to make (something) one's special concern
- kendine iş edinmek
- (deyim) make one's business
- kendine iş edinmek
- (deyim) make a study of something
- mal edinmek
- to acquire property; to acquire wealth
- malumat almak/edinmek
- to get information, learn some things
- meslek edinmek
- acquire a profession
- muhit edinmek
- acquire a circle of friends
- muhit yapmak/edinmek ta acquire a circle of friends;
- to get to know some people (in a place)
- musevi geleneği edinmek
- judaize
- servet edinmek
- acquire wealth
- servet edinmek
- make a fortune
- sevgili edinmek
- take lover
- vizyon edinmek
- acquire a vision
- yeniden adet edinmek
- resurrect
- yer edinmek
- win a seat
- yer edinmek
- gain a seat
- zevk edinmek
- to learn to take pleasure in (something)
- âdet edinmek
- to get into the habit (of)
- âdet edinmek/etmek
- to get into the habit (of)