edinilen

listen to the pronunciation of edinilen
Turkish - English
acquired
Developed postfetally; not congenital
Simple past tense and past participle of acquire
{a} gained, gotten, attained to
past of acquire
{s} obtained; purchased
gotten through environmental forces; "acquired characteristics (such as a suntan or a broken nose) cannot be passed on
edinilen şey
acquirement
edin
adopt

Tom and Mary adopted three children. - Tom ve Mary üç çocuğu evlat edindiler.

They adopted the orphan. - Onlar kimsesiz çocuğu evlat edindi.

edin
{f} own

Are you sure you don't want to get your own lawyer? - Kendi avukatını edinmek istemediğinden emin misin?

Since they had no children of their own, they decided to adopt a girl. - Onların kendi çocukları olmadığı için bir kız evlat edinmeye karar verdiler.

edin
edinburg

Edinburgh is my favourite place in the world. - Edinburgh dünyadaki en sevdiğim yerdir.

Her name is Linda Jones and she's from Edinburgh. - Onun adı Linda Jones ve o Edinburghlu'dur.

edin
{f} owning
sonradan edinilen
subsequently acquired
mirasla edinilen mülk
fee
English - Turkish

Definition of edinilen in English Turkish dictionary

Edin
edinburg

Edinburgh dünyadaki en sevdiğim yerdir. - Edinburgh is my favourite place in the world.

Onun adı Linda Jones ve o Edinburghlu'dur. - Her name is Linda Jones and she's from Edinburgh.

edinilen
Favorites