edin

listen to the pronunciation of edin
Turkish - English
adopt

Tom and Mary adopted three children. - Tom ve Mary üç çocuğu evlat edindiler.

They adopted the orphan. - Onlar kimsesiz çocuğu evlat edindi.

{f} own

Since they had no children of their own, they decided to adopt a little girl. - Onların kendi çocukları olmadığı için küçük bir kızı evlat edinmeye karar verdiler.

Since they had no children of their own, they decided to adopt a girl. - Onların kendi çocukları olmadığı için bir kız evlat edinmeye karar verdiler.

edinburg

Her name is Linda Jones and she's from Edinburgh. - Onun adı Linda Jones ve o Edinburghlu'dur.

Edinburgh is my favourite place in the world. - Edinburgh dünyadaki en sevdiğim yerdir.

{f} owning
et
{i} meat
et
{i} flesh
et
{i} beef
et
{f} cost
bize yardım edin
help us
devam edin
(Havacılık) go ahead
et
carve
et
dice
et
idler
tekrar edin
(Bilgisayar) please repeat
tekrar edin
(Havacılık) say again
et
pulp
adımınıza dikkat edin
Watch your step
aküyü kontrol edin lütfen
Check the battery please
arka aynayı kontrol edin lütfen
Check the rearview mirror please
arka lâmbaları kontrol edin lütfen
Check the tail lights please
bana yardım edin
help me

Please help me take this down. - Lütfen bunu aşağı çekmek için bana yardım edin.

Help me! he repeated while waving his sabre. - O, kılıcını sallarken bana yardım edin! diye tekrarladı.

bizi izlemeye devam edin
stay tuned

Stay tuned. Our live stream will return shortly. - Bizi izlemeye devam edin. Canlı yayınımız kısa süre içinde geri dönecek.

Stay tuned. We'll be right back. - Bizi izlemeye devam edin. Hemen döneceğiz.

bizi izlemeye devam edin
stick around
bizi izlemeye devam edin
stay with us
bizi izlemeye devam edin
just keep watching us
bujileri kontrol edin lütfen
Check the spark plugs please
dikkat edin
handle with care
dikkat edin
(Konuşma Dili) hang on to your hat
dikkat edin
(Konuşma Dili) hold on to your hat
et
fleshy part of fruit, pulp, sarcocarp
et
meat; flesh; pulp
et
{i} salmagundi
farları kontrol edin lütfen
Check the headlights please
flaşörü kontrol edin lütfen
Check the blinker please
frenleri kontrol edin lütfen
Check the brakes please
lastiklerin havasını kontrol edin lütfen
Check the air in the tires please
lütfen acele edin
Please hurry up
lütfen beni takip edin
follow me please
radyatörü kontrol edin lütfen
Check the radiator please
sigortayı kontrol edin lütfen
Check the fuses please
tekrar edin lütfen
Say that again please
vantilatör kayışını kontrol edin lütfen
Check the fan belt please
yan aynaları kontrol edin lütfen
Check the sideview mirro please
yardım edin
help

Help! I've been locked in! - Yardım edin! İçeride kilitli kaldım!

Help! I'm being followed by paranoids! - Yardım edin. Paranoidler tarafından takip ediliyorum.

yağı kontrol edin lütfen
Check the oil please
English - English

Definition of edin in English English dictionary

ET
Eastern Time (synonyms: EST, Eastern Standard Time, EDT. Eastern Daylight Time)
ET
extraterrestrial
et
and
et
Simple past tense and past participle of eat

Something I et?.

et
latin. and so forth
Et
{i} basic chemical element
et
environmental test
et
Endotracheal Tube
et
Educational Technology
et
CPS's fuse link designed for use on a 38kV distribution system The ET fuse link exhibits the same time current characteristics as the T link
et
Student transferred from another grade within the same school
et
and, both
et
embedded training
et
Event table; describes all events appearing in a business model
et
Ethiopia (in Internet addresses). Conservatoire des Arts et Métiers La Vérendrye Pierre Gaultier de Varennes et de peine forte et dure Montesquieu Charles Louis de Secondat baron de La Brède et de
et
A noun suffix with a diminutive force; as in baronet, pocket, facet, floweret, latchet
et
Equivalent Training
et
Exchange termination (ISDN, SS#7)
et
an extraterrestrial being; alien
et
variant of ate or eaten
et
Exchange Termination is the ISDN Exchange where Layer 2 ( for example, LAPD ) information will be terminated
et
Fuse link designed for use on a 38kV distribution system The ET fuse link exhibits the same time current characteristics as the T link
et
a past tense of eat OF - coming from YO - used to call attention
et
Enemy Tank -
et
and - both
et
[Latin] and
et
EvapoTranspiration - This is a measure of the amount of moisture lost from the ground during the day The moisture is lost in two ways, by direct Evaporation from the ground, and byTranspiration from leaves
et
And, in Latin and French
et
The two-character ISO 3166 country code for ETHIOPIA
et
Estimated Time (3)
et
Employment Tribunal
et
endotrachial tube
et
Error Throwing
et
(Japan) Eagle Technologies
Turkish - Turkish

Definition of edin in Turkish Turkish dictionary

Et
(Osmanlı Dönemi) KİDNE
Et
(Osmanlı Dönemi) KIŞM
Et
lahm
Et
(Osmanlı Dönemi) ARİN
Et
(Osmanlı Dönemi) KÜŞTAR
Et
(Osmanlı Dönemi) BADİ'
et
Ten
et
Kasaplık hayvanlardan sağlanan kaslardan oluşmuş besin maddesi: "Bu, kurumuş pastırma renginde bir et parçası idi."- H. Taner
et
İnsanlarda, hayvanlarda deri ile kemik arasındaki kas ve yağdan oluşan tabaka
et
Kasaplık hayvanlardan sağlanan kaslardan oluşmuş besin maddesi
et
Meyvelerde çekirdekle deri arasındaki bölüm
et
(Osmanlı Dönemi) lâhm
English - Turkish
edinburg

Onun adı Linda Jones ve o Edinburghlu'dur. - Her name is Linda Jones and she's from Edinburgh.

Edinburgh dünyadaki en sevdiğim yerdir. - Edinburgh is my favourite place in the world.

et
cik
et
(Anatomi) ve
edin
Favorites