ecza

listen to the pronunciation of ecza
Turkish - English
medicine

I need medicine. Where is the pharmacy? - Bana ilaç gerek. Eczane nerede?

She sells medicine in the pharmacy. - O, eczanede ilaç satıyor.

art and science of disease treatment and health maintenance; drug; substance used for medical treatment
compound, preparation
subdivisions
the unbound parts of a book
drugs, medicines
drugs, medicines, chemicals
drug

Where's the nearest drug store? - En yakın eczane nerede?

Where's the closest drug store? - En yakın eczane nerede?

procaine
hartshorn
seidlitzpowder
elaterium
tincture
lycopodium
signature
quassia
storax
ephedrin
vehicle
barbiturate
gentian
electuary
reserpine
santonine
petrolatum
taraxacum
niacin
kelp
elixir
ecza deposu
Pharmaceutical warehouse
ecza dolabı
medicine chest
ecza dolabı
small first-aid cupboard
Turkish - Turkish
(Osmanlı Dönemi) (Cüz. C.) Eczacılıkta kullanılan çeşitli maddeler
(Osmanlı Dönemi) Ciltlenmemiş kitab ve saire
(Osmanlı Dönemi) Cüz'ler, parçalar, kısımlar
(Osmanlı Dönemi) Bir kimyevi terkible vücuda gelip yanma hassası gibi böyle bir kuvvet ve te'siri haiz bulunan şey
Kimyasal yollarla elde edilen, ilaç yapmaya yarayan veya sanayide türlü işlerde kullanılan maddelerin genel adı: "Burada musluklar, mermer teşrih masaları, antiseptik eczalar yok!"- F. R. Atay
Kimyasal yollarla elde edilen, ilâç yapmaya yarayan veya sanayide türlü işlerde kullanılan maddelerin genel adı
(Osmanlı Dönemi) cüz'ler, bölümler, parçalar; bir ilâcın tesirli maddesi
ecza dolabı
İçinde gerekli ilâçların ve aletlerin bulunduğu özel olarak yaptırılan küçük dolap
ecza kutusu
İlâç kutusu
ecza çantası
Acil durumlarda kullanılmak üzere arabada veya evde bulundurulan ve pansuman için gerekli ilâç ile malzemenin konulduğu çanta
ecza
Favorites