O ekonomik biçimde yaşar.
- He lives economically.
Ailesinden ekonomik olarak bağımsızdır.
- She is economically independent of her parents.
Eğer üniversiteye gidebilirse ebeveynlerinden ekonomik olarak bağımsız olabileceğini düşündü.
- She thought that she could become economically independent from her parents if she went to college.
Ailesinden ekonomik olarak bağımsızdır.
- She is economically independent of her parents.
Eğer üniversiteye gidebilirse ebeveynlerinden ekonomik olarak bağımsız olabileceğini düşündü.
- She thought that she could become economically independent from her parents if she went to college.
Bu yılın sonunda bir ekonomik kriz olacak.
- There will be an economic crisis at the end of this year.
Onun yerine az önce tanımladığım iki ekonomik değişkenin tartışmasına döneceğim.
- Instead, I will turn to a discussion of the two economic variables I defined a moment ago.
Bir ev kadını tutumlu olmalıdır.
- A housewife should be economical.
... and say, “I want that.” They are invisible economically. So my hunger does not affect ...
... change. It means that it will be economically advantageous to go with solar, hydrogen, renewable ...