Turkish - English
Definition of ecele in Turkish English dictionary
- ecel
- {i} death
- ecel
- {i} fate
- ecel
- time of death
- ecel
- (Kanun) dies
- Korkunun ecele faydası yoktur
- (Atasözü) Cowards die many times before their deaths
- ecel
- {i} ending
- ecel
- the other end of the road
- ecel
- time of death, death
- korkunun ecele faydası yoktur
- (Atasözü) There is no use fearing the inevitable
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of ecele in Turkish Turkish dictionary
- ECEL
- (Osmanlı Dönemi) İleride olacağı şüphesiz olan
- ECEL
- (Osmanlı Dönemi) Her mahlukun ve canlının Allah tarafından takdir edilen ölüm vakti. Âhirete göç etmek
- ECEL
- (Osmanlı Dönemi) Allah'ın takdir ettiği ömür
- Ecel
- (Osmanlı Dönemi) VA'DE
- ecel
- Hayatın sonu, ölüm zamanı
- ecel
- (Osmanlı Dönemi) her mahlukun ve canlının Allah tarafından takdir edilen ölüm vakti
Related Terms
ecele
Hyphenation
e·ce·leResimler
History
Favorites