eat plentifully; host a banquet; participate in banquet

listen to the pronunciation of eat plentifully; host a banquet; participate in banquet
English - Turkish

Definition of eat plentifully; host a banquet; participate in banquet in English Turkish dictionary

feast
{i} ziyafet

Bu konuda gözlerine ziyafet çek. - Feast your eyes on this.

Sen benim gözlerim için bir ziyafetsin. - You are a feast for my eyes.

feast
şölen

Böyle bir şölen krallara yakışır! - A feast like this is fit for a king!

feast
bayram

O bayram şimdiye kadar yaşadıklarımın en iyisiydi. - That feast was one of the best I ever had.

Onun güzel sesi kulaklar için gerçek bir bayramdı. - Her lovely voice was a real feast to the ears.

feast
{f} tadını çıkarmak
feast
{f} ziyafet vermek
feast
{f} haz almak
feast
{f} ağırlamak
feast
{f} zevk almak
feast
{f} doya doya yapmak
feast
{f} eğlendirmek
feast
yiyip içmek
feast
toy
feast
iyi beslemek
feast
doyasıya yemek
feast
yortu
feast
(fiil) ziyafet vermek, ağırlamak, eğlendirmek, ziyafet çekmek, doya doya yapmak, tadını çıkarmak, zevk almak, haz almak
feast
{f} ziyafette yiyip içmek, doyasıya yemek
feast
(isim) bayram, yortu, festival, şölen, ziyafet
English - English
{f} feast
eat plentifully; host a banquet; participate in banquet
Favorites