Otobüs durağı oldukça kullanışlı.
- The bus stop is quite handy.
Gerçekten teşekkürler, bu çok kullanışlı.
- Thanks indeed, handy this!
Bu katlanan şemşiyeyi yanına al. Yararlı olabilir.
- Take this folding umbrella with you. It might come in handy.
Bir bıçağın yararlı olabileceği bazı durumları düşünebiliyorum.
- I can think of some situations in which a knife would come in handy.
Tom bizim hünerli işçimizdi.
- Tom used to be our handyman.
El altında ekstra birkaç bataryaya sahip olmak asla kötü bir fikir değil.
- Having a few extra batteries handy is never a bad idea.
Yangın olursa diye el altında her zaman bir kova su bulundur.
- Always keep a bucket of water handy, in case of fire.