eşlik et

Turkish - English

Definition of eşlik et in Turkish English dictionary

(Muzik) accompany

I'd like you to accompany Tom. - Tom'a eşlik etmeni istiyorum.

He suggested that I accompany him to the party. - O, partiye kadar ona eşlik etmemi önerdi.

{f} accompanying

{f} escorting

{f} escort

The policeman escorted Tom out of the room. - Polis Tom'a odadan çıkmasına eşlik etti.

Tom escorted Mary out of the building. - Tom binanın dışında Mary'ye eşlik etti.

{f} convoy

accompanied

Tom accompanied Mary on the guitar. - Tom gitarda Mary'ye eşlik etti.

Tom accompanied Mary to the event. - Tom etkinlikte Mary'ye eşlik etti.

Hyphenation

eş·lik et

Common Collocations

eşlik et eşlik