eş cinsel

listen to the pronunciation of eş cinsel
Turkish - English
sexual partner
A person or being with whom somebody or something has sex, voluntary or not
cinsel
{i} queer

Tom identifies as queer. - Tom eşcinsel olarak tanınır.

cinsel
gay

I am not gay, but my boyfriend is. - Ben eşcinsel değilim, ama benim erkek arkadaşım eşcinsel.

The politician apologized for his recent Facebook posts about gays and black people. - Politikacı siyahlar ve eşcinseller hakkındaki güncel Facebook gönderileri için özür diledi.

cinsel
homosexual

Tom wasn't homosexual, but Tom's friends told Tom's girlfriend Tom was gay. - Tom eşcinsel değildi ama Tom'un arkadaşları Tom'un kız arkadaşına Tom'un bir eşcinsel olduğunu söyledi.

There were a lot of writings about homosexuality. - Eşcinsellikle ilgili birçok yazılı eser vardı.

cinsel
Homo

This TV show tackles issues of teenage pregnancy and homosexuality. - Bu TV gösterisi genç gebelik ve eşcinsellik konuları ele almaktadır.

Tom wasn't homosexual, but Tom's friends told Tom's girlfriend Tom was gay. - Tom eşcinsel değildi ama Tom'un arkadaşları Tom'un kız arkadaşına Tom'un bir eşcinsel olduğunu söyledi.

cinsel
same-sex
cinsel
lesbian
cinsel
homosexual, gay " homoseksüel; homosexual" homoseksüel
cinsel
camp
cinsel
homoerotic
cinsel
homophile
cinsel
invert
cinsel
inverted
Turkish - Turkish
homoseksüel
Kendi cinsinden kimselerle cinsel ilişkide bulunan kimse, oğlancı, lûtî, homoseksüel