eğri

listen to the pronunciation of eğri
Turkish - English
crooked

Even crooked tree gives shade. - Eğri büğrü ağaç bile gölge verir.

awry
skew
curve

Draw me the Pareto curve. - Bana Pareto eğrisini çiz.

You're on top of the bell curve. - Sen çan eğrisinin tepesindesin.

bent
trajectory
untrue
sinuous
cockeyed
slouchy
skewed
slanting
slouching
out of the straight
wry
graph
aslant
warped
bent, crooked, skew, cockeyed; bowed, curved; slanted, sloping; (bacak) bandy; curve
(something) which is leaning to one side, leaning
aslope
sloping
tortuous
(Matematik) curve
oblique
curve, graph, line representing something graphically
untrustworthy, unreliable
bent; crooked; curved, curving
devious
irregular
bend
curved line
uneven
(Askeri) timber
bevelled
arcuate
flexuous
curved
inclined
slant
acock
sideling
circumflex
eğri yüz
curved face
eğri (eksen
çark vb
eğri (gözle) bakmak
to look at (someone) malevolently, look at (someone) with malevolence in one's eyes
eğri av bıçağı
bowie knife
eğri ayarı
adjustment of a curve
eğri bacaklar
bow legs
eğri bacaklı
bandy legged
eğri bacaklı
bow legged
eğri büğrü
skew
eğri büğrü
scratchy
eğri büğrü
contorted, twisted
eğri büğrü
tortuous
eğri büğrü
1. very crooked, tortuous. 2. bent and twisted. 3. scrawly (handwriting)
eğri büğrü
gnarled
eğri büğrü
uneven
eğri büğrü
screwed
eğri büğrü
twisted
eğri büğrü yazmak
scribble
eğri büğrü yazı
spidery handwriting
eğri cetveli
spline
eğri gemi doğru sefer
(Konuşma Dili) The equipment may leave a lot to be desired but I'll get the job done
eğri gönye
bevel square
eğri halinde
curvilinear
eğri koymak
slope
eğri kılıç
scimiter
eğri kılıç
scimitar
eğri olarak
askew
eğri olarak
aslope
eğri olarak
aslant
eğri oturmak
slouch along
eğri söz
slander
eğri tonoz
skew vault verev tonoz
eğri yapmak
skew
eğri yüz/çehre
gumpy face, sour face
eğri çizici
curve plotter
daha eğri
wrier
eğriler
(Bilgisayar) curves
lojistik eğri
(Dilbilim) logistic curve
normal eğri
(Matematik,Pisikoloji, Ruhbilim,Ticaret) normal curve
Dilenciye hıyar vermişler eğri diye beğenmemiş
(Atasözü) Beggars cannot (must not) be choosers
elleri veya bacakları eğri olan
hands or legs with curves
adiyabatik eğri
adiabatic curve
basit kapalı eğri
(Matematik) simple closed curve
boyunu bükük/eğri
1. destitute. 2. unhappy, sorrowful
deveye "Boynun eğri," demişler, "Nerem doğru ki?" demiş
(Konuşma Dili) You're talking about one particular error, but actually there's no part of the thing that's free of error
dilenciye hıyar vermişler de, eğri diye beğenmemiş
(Konuşma Dili) He demands a lot but is grateful for nothing
doğruya doğru eğriye eğri demek
to call a spade a spade
doğruya doğru, eğriye eğri demek
to speak the simple truth; to call a spade a spade
dümeni eğri
(Konuşma Dili) walking sideways
esas eğri
basic curve
iskelet eğri
(Çevre) skeleton curve
izodoz eğri
isodose curve
izomanyetik eğri
isomagnetic line
izometrik eğri
(Fizik) isometric curve
eğri
(Bilgisayar) inner curve
karakteristik eğri
characteristic curve
kutupsal eğri
polar curve
oval simetrik eğri
oval
parabolik eğri
parabolic curve
periyodik eğri
(Matematik) periodic curve
psikolojik eğri
(Pisikoloji, Ruhbilim) psychological curve
sarmal eğri
helix
sinerjik eğri
(Askeri) synergic curve
spiral eğri
spiral curve
ucu eğri levye
crow foot bar