Tom was expecting a kiss, so he leaned forward and puckered his lips.
- Tom bir öpücük bekliyordu, bu yüzden öne doğru eğildi ve dudaklarını buruşturdu.
The tower leaned slightly to the west.
- Kule batıya doğru hafifçe eğildi.
The tower leaned slightly to the west.
- Kule batıya doğru hafifçe eğildi.
Tom leaned down for a closer look.
- Tom, daha yakından bakmak için eğildi.
He stooped to put on his shoes.
- O, ayakkabılarını giymek için eğildi.
Tom stooped and picked up the coin.
- Tom öne doğru eğildi ve bozuk parayı aldı.