duyurmak

listen to the pronunciation of duyurmak
Turkish - English
announce

He was ready to announce his presidential candidacy. - Cumhurbaşkanlığı adaylığını duyurmak için hazırdı.

In the first place, I would like to announce several new regulations. - İlk olarak birkaç yeni düzenlemeyi duyurmak istiyorum.

pronounce
give out
broadcast
to announce or proclaim (something) to (someone)
publish
clarion
advertize
to have (something) made known to (someone)
noise abroad
to cause (someone) to sense or perceive (something), get (something) across to (someone) indirectly
annunciate
plead
give forth
notice
advertise
to have or let (someone) hear (something)
to announce, to advertise, to proclaim
proclaim
give smth. publicity
{f} release
duyurmak / ilan etmek
(Hukuk) to announce
herkese duyurmak
expose
duyur
{f} announced

Tom announced that he was quitting football. - Tom futbolu bıraktığını duyurdu.

Mary announced her engagement to Tom. - Mary Tom'a nişanını duyurdu.

kendini duyurmak
self-proclaimed
adını duyurmak
put on the map; make a name
afişlerle duyurmak
placard
davulla zurnayla duyurmak
clarion
duyurma
announcement
duyurma
advertising
geçersizliğini duyurmak
denounce
gizli olduğunu duyurmak
classify
halka duyurmak
publicize
herkese duyurmak
tell the world
hopârlörle duyurmak
pipe
ismini duyurmak
make one's name
ismini duyurmak
get famous
seçim sonucunu duyurmak
declare the poll
çan ile duyurmak
knelt
Turkish - Turkish
İlân etmek
Duymasını sağlamak
Duymasını sağlamak: "Sesini duyuramadığını anlayarak daha kuvvetle tekrar etti."- P. Safa. İlan etmek
Sezdirmek
duyurma
Duyurmak işi