duy

listen to the pronunciation of duy
Turkish - English
snout
receptacle
socket
(electric light) socket
holder
heard

We heard the boy playing the violin. - Çocuğun Keman çaldığını duyduk.

Nobody but John has heard of it. - John'dan başka hiç kimse onu duymadı.

(Elektrik, Elektronik) lamp base
lamp socket
point

We'd all be interested in your point of view. - Bakış açına hepimiz ilgi duyardık.

female connector
light socket
duy priz socket
with outlets for plugs
süngülü duy
bayonet lampholder
Turkish - Turkish
Elektrik ampulünün takıldığı yivli yer
Elektrik ampulünün takıldığı bakır veya pirinçten yivli yer
duy priz
İçerisinde aydınlatma amacıyla kullanılan duyun yanı sıra elektrik akımı almaya yarayan bir düzeneği de bulunduran alet
duy
History
Favorites