Atlar, koşarken toz yapar.
- The horses make dust as they run.
Zemindeki tozu bir elektrik süpürgesi ile emdi.
- I sucked up the dust on the floor with a vacuum cleaner.
Her geçen araba bir toz bulutu kaldırdı.
- Each passing car threw up a cloud of dust.
Araba arkasında bir toz bulutu yükselterek geçti.
- The car passed by, raising a cloud of dust behind it.
Onların işi mobilyanın tozunu almaktır.
- Their job is to dust the furniture.
Toz akarları için hiç ev çözümü var mı?
- Is there any home remedy for dust mites?
Bu yerin hiç tozunu almıyor musun?
- Don't you ever dust this place?
The mother dusted her baby's bum with talcum powder.