He always stands off when people are enthusiastic.
- İnsanlar çoşkuluyken, o her zaman uzak durur.
These two are standing abreast.
- Bu ikisi yan yana duruyor.
I stood at the end of the line.
- Sıranın sonunda durdum.
He stood at the end of the line.
- Sıranın sonunda durdu.
Someone is standing behind the wall.
- Birisi duvarın arkasında duruyor.
Someone is standing at the gate.
- Birisi kapıda duruyor.
My house is close to a bus stop.
- Evim otobüs durağına yakın.
Were the earth to stop revolving, what do you suppose would happen?
- Dünya dönmeyi durdursa,ne olacağını tahmin edersin?
The blue sports car came to a screeching halt.
- Mavi spor araba durma noktasına geldi.
Halt! Stay right where you are or I'll shoot!
- Dur! Olduğun yerde kal, yoksa vururum!
I wonder how Tom is holding up.
- Acaba Tom'un durumu nasıl?
When riding the escalator, please hold the handrail and stand inside the yellow line.
- Yürüyen merdivene binerken lütfen tırabzanı tut ve sarı çizginin içinde dur.
He pushed the stalled car with all his might.
- O, bütün gücüyle durmuş arabayı itti.
Why are they stalling?
- Onlar neden duruyorlar?