Ben onun hakkında tamamen tesadüfen öğrendim.
- I only found out about it purely by accident.
Savaş tesadüfen patlak vermedi.
- The war didn't break out by accident.
Kazara Jane ile karşılaştım.
- I met Jane by accident.
Dün gece restoranda kazara benim öğretmenimle karşılaştım.
- I met my teacher by accident at the restaurant last night.
Bir trende şans eseri onunla tanıştım.
- I met her by chance on a train.
O, tamamen şans eseri Sam ile karşılaştı.
- He met Sam purely by chance.
Tesadüfen, caddede senin erkek kardeşine rastladım.
- By chance, I met your brother on the street.
Sorun Tom'un Mary ile karşılaşmayı planladığı mı yoksa tesadüfen karşılaştığı mıdır.
- The question is whether Tom was planning to meet Mary or just met her by chance.
Rastlantı sonucu caddede Bay Smith'le karşılaştım.
- I met Mr Smith on the street by accident.
Üçüncü caddede rastlantı sonucu onunla karşılaştım.
- I met her by accident on Third Avenue.
Biz tamamen tesadüfen karşılaştık.
- We met completely by coincidence.