Mary'nin benim budala olduğumu düşündüğünü biliyorum.
- I know Mary thinks I'm dumb.
Diğer bir deyişle, o dilsizdir.
- In other words, she's dumb.
Zavallı çocuk sağır ve dilsiz doğdu.
- The poor child was born deaf and dumb.
Sınıfta en aptal çocuktur.
- He is the dumbest kid in the class.
O, şeytanın avukatı olmaktan usandı ve ne kadar aptalca olursa olsun, şimdi onların önerdiği her fikri kabul ediyor.
- He got tired of being the devil's advocate and now agrees with every idea they suggest, no matter how dumb.
Bu tartışma sırasında o sessiz kaldı.
- He remained dumb during this discussion.
The ensuing storm caused the department to lower the bar—amid protests that this was dumbing the test down—so that only 80 percent of urban kids would fail.
You are so dumb because you don't even know how to make toast!.
Brendan had the dumb job of moving boxes from one conveyor belt to another.