dud

English - Turkish

Definition of dud in English Turkish dictionary: (Askeri) KÖR PATLAYICI: Hazırlandığı amaç için kullanılmayan veya hazırlandıktan sonra patlamayan mermi veya harp başlığı; başarıya ulaşamayan kimse; {s} işe yaramaz; geçersiz şey; geçersiz; işe yaramaz şey/kimse; bozuk; patlamayan mermi veya bomba; elbise; şahsi eşya; {s} sahte; giyim eşyası; (Askeri) Aldatma, hile ; patlamayan bomba; işe yaramaz şey; {s} dandik; {i} başarısız kimse; fiyasko; {i} başarısızlık; başarısız iş; {i} patlamayan mermi; {i} patlamayan mermi/bomba; {i} fiyasko
Bu filmin bir fiyasko olduğu ortaya çıktı. - That movie turned out to be a dud.; {i} karşılıksız çek; işe yaramaz kimse
dud cheque: karşılıksız çek
dud note: sahte banknot
dud check: karşılıksız çek
dud probability: (Askeri) HATA İHTİMALİ: Belirli sayıdaki ateşlerde beklenen hata yüzdesi
absolute dud: (Askeri) patlamayan bomba
duds: giyim eşyası
absolute dud: (Askeri) PATLAMAYAN BOMBA: Bir hedefe atıldığında veya ulaştığında patlamayan nükleer silah
duds: elbise
duds: {i} kişisel eşyalar
duds: i., çoğ., k.dili. giysiler
duds: {i} elbiseler
dwarf dud: (Askeri) KÖR KURŞUN: Silahın normal çalışmasında beklenen normal bir menzil içinde bir tesir yaratmayan, bir hedef üstüne atıldığında başarısız olan bir nükleer silah. Bu nisbi anlamda sadece patlamayan bir mermiyi oluşturur
dwarf dud: (Askeri) kör kurşun
nuclear dud: (Askeri) PATLAMAYAN NÜKLEER BOMBA: Bir nükleer silahın, fırlatıldığı veya bir hedef üzerine yöneltildiğinde nükleer enerjiyi oluşturmak üzere tasarlanan kısmının herhangi bir patlamayı sağlayamadığı zaman aldığı isim
premature dud: (Askeri) VAKTİNDEN ÖNCE ETKİSİZ HALE GELME VEYA ERKEN ETKİSİZ HALE GELEN MERMİ: bkz: "flare dud"

Turkish - Turkish

Definition of dud in Turkish Turkish dictionary: (Osmanlı Dönemi) Kurt, böcek; Keman yayı
MA'DUD: (Osmanlı Dönemi) Muayyen. Belli
MA'DUD: (Osmanlı Dönemi) Hesabedilen. Sayılan. Addedilen
TA'DUD: (Osmanlı Dönemi) Çok tatlı kara hurma

English - English

Definition of dud in English English dictionary: Clothes, now always used in plural form duds; A lottery ticket that does not give a payout; A broken or nonfunctional device that does not perform its intended function, such as a bomb, or explosive projectile; A particularly bad and totally uninteresting match; (noun) A match that is especially poor; - a firework that fails to ignite; n A particularly bad and totally uninteresting match; someone who is unsuccessful; an event that fails badly or is totally ineffectual; "the first experiment was a real turkey"; "the meeting was a dud as far as new business was concerned"; failing to detonate; especially not charged with an active explosive; "he stepped on a dud mine; {s} counterfeit; unsuccessful; not satisfactory, cannot be used; A broken or nonfunctional device that does not perform its intended function, such as a bomb; failing to detonate; especially not charged with an active explosive; "he stepped on a dud mine"; an explosion that fails to occur; Any projectile that fails to go off at the proper time; A device that will not function, no matter what the stimulus level is This term is most often used in connection with explosive components Sometimes also called a reject component; Dud means not working properly or not successful. He replaced a dud valve. Dud is also a noun. The mine was a dud; {i} person or thing which does not succeed, failure, loser; bore; (Slang) clothing (usually duds)
Dud Dudley: born 1599, England? died 1684, England? English ironmaster. He was an illegitimate son of Edward Sutton, the 9th Baron of Dudley, who recalled him from Oxford in 1619 to manage the family's ironworks in Staffordshire. He was the first to experiment with smelting iron ore in a coal-fired furnace. Previously, charcoal had been exclusively used for smelting iron, but it was becoming increasingly costly, and unpopular, with the depletion of England's forests for fuel. Dudley patented his innovation in 1621, but the poor quality of his metal limited its sale. Dudley's work culminated in Abraham Darby's coke-fired furnace in 1709
duds: Clothing, especially those for work or of rough appearance
duds: Old or inferior clothes; tattered garments
duds: {i} (Informal) clothes particularly old or tattered clothes; belongings
duds: Effects, in general