Definition of du selbst in English Turkish dictionary
- yourself
- kendinin
Onu hiç kendinin yaptığını görebiliyor musun?
- Can you ever see yourself doing that?
- yourself
- özünüz
- yourself
- özüne
- yourself
- kendine
Kendine gelirsen, hoş bir şey alırsın.
- Behave yourself, and you'll get something nice.
Kendine iyi bir adam buldun.
- You got yourself a nice guy.
- yourself
- özün
- yourself
- kendini
Arada sırada kendinizi başkasının yerine koymak iyidir.
- It's good to put yourself in someone else's place now and then.
Eğer dikkatli olmazsan, kendini inciteceksin.
- You will hurt yourself if you're not careful.
- yourself
- kendin
Kendini benim yerime koy.
- Put yourself in my position.
Kendinizi prezentabl yapın.
- Make yourself presentable.
- yourself
- özünü
- thyself
- bizzat kendin
- thyself
- kendin
Komşunu kendin gibi sevmelisin.
- Thou shalt love thy neighbour as thyself.
Tüm zayıflıklara saygı göstermelisin ve kendini onların savunucusu tayin etmelisin.
- Thou shalt respect all weaknesses, and shalt constitute thyself the defender of them.
- thyself
- sen kendin
- yourself
- pull yourself together kendine gel
- yourself
- be your self tabii olunuz
- yourself
- {i} kendiniz
Kendinizi prezentabl yapın.
- Make yourself presentable.
Bütün gün kendinizi eve kapamak sağlığınız için iyi değildir.
- It is not good for your health to shut yourself in all day.
- yourself
- {ç} your.selves (yûrselvz', yôrselvz') zam. kendin; kendiniz: Don't kill yourself! Kendini öldürme! Do it yourself! Onu kendin yap! Pull
