Bu sadece bir sıyrık, değil mi?
- It's just a scratch, OK?
Başını kaşıma alışkanlığı var.
- He has the habit of scratching his head.
Ona sırtımı kaşıyıp kaşımayacağını sordum.
- I asked him if he would scratch my back.
Yüz dolar sadece bozuk para.
- One hundred dollars is just chicken feed.