dropped; prostrate; degraded; ruined; decreased; dead

listen to the pronunciation of dropped; prostrate; degraded; ruined; decreased; dead
English - Turkish

Definition of dropped; prostrate; degraded; ruined; decreased; dead in English Turkish dictionary

fallen
düşen

Yol düşen kayalar tarafından bloke edildi. - The road was blocked by fallen rocks.

Düşen kayalar yolu kapattı. - Fallen rocks blocked the way.

fallen
düşmüş

Düşmüş bir kaya onun yolunu kapadı. - A fallen rock barred his way.

Eğer onu kolundan yakalamasaydı, göletin içine düşmüş olacaktı. - She would have fallen into the pond if he had not caught her by the arm.

fallen
fethedilmiş
fallen
şehit
fallen
düşkün
fallen
{f} düş

Benim tatil planı suya düştü. - My holiday plan has fallen through.

Düşmüş bir kaya onun yolunu kapadı. - A fallen rock barred his way.

fallen
günahkâr
fallen
sırılsıklam aşık olmak
fallen
{s} yeryüzüne inmiş
fallen
{s} kötü yola düşmüş
fallen
{s} ele geçirilmiş
fallen
{s} düşük
fallen
f., bak. fall
fallen
fall düş
fallen
{s} şehit düşmüş
English - English
fallen
dropped; prostrate; degraded; ruined; decreased; dead
Favorites