drinnen

listen to the pronunciation of drinnen
German - Turkish
içinde
{'drinın} içeride, içinde
(Gramer) içeri
'drinın içeride, içinde
kapalı mekan
English - Turkish

Definition of drinnen in English Turkish dictionary

inside
{i} iç taraf

Kapının tam iç tarafında bir köpek buldum. - I found a dog just inside the gate.

indoors
içeri

Ben içeride kalmayı tercih ederim. - I prefer to stay indoors.

Biz bütün günü içeride geçirdik. - We spent all day indoors.

inside
içindeki

Öfkeli kalabalık polis minibüsünün etrafını sarıp içindeki pedofili zanlısına hakaretler yağdırdı. - The angry crowd clambered around the police van shouting insults at the suspected paedophile inside it.

Duvarların içindeki askerler iyi korunuyordu. - Troops inside the walls were well protected.

indoors
ev içinde
inside
içerisinde

Mağaranın içerisindeki bütün bu insanları alın. - Get all these people inside the cave.

Bu kutunun içerisinde bir şey var. - There's something inside this box.

indoors
içeriye
indoors
z. içeride; içeri, içeriye: Stay indoors! İçeride kal! She went indoors. İçeri gitti
indoors
ev içine
indoors
eve

Böyle güzel bir günde kim eve kapatılmak ister? - Who wants to be cooped up indoors on a nice day like this?

indoors
evde

İnsanlara sokaklardaki şiddet nedeniyle evde kalmaları söylendi. - People were told to stay indoors because of the violence in the streets.

Dışarı çıkmayı evde kalmaya tercih ederim. - I'd rather go out than stay indoors.

indoors
kapalı yerde/kapalı yere
inside
gizli

Mary bir pasta içinde ceza evine bir demir testeresi bıçağını gizlice sokmaya çalıştı. - Mary tried to smuggle a hacksaw blade into the prison inside a cake.

inside
kodeste
inside
içeriye/içerde
inside
sayfanın iç kısımlarında