I knew I should've given you a stronger dose.
- Sana daha güçlü bir doz vermem gerektiğini biliyordum.
Sami injected Layla with a pretty heavy dose of meth.
- Sami, Leyla'ya oldukça ağır bir meth dozu enjekte etti.
What is the maximum dosage for an adult?
- Bir erişkin için maksimum dozu nedir?
They've increased Tom's dosage.
- Onlar Tom'un dozajını arttırdılar.