Turkish - English
Definition of doyurucu in Turkish English dictionary
- satisfying
It was a satisfying meal.
-Doyurucu bir yemekti.
- fulfilling
- competent
- hearty
He began the day with a hearty breakfast.
-O güne doyurucu bir kahvaltıyla başladı.
I had a hearty breakfast.
-Doyurucu bir kahvaltı yaptım.
- (Konuşma Dili) all right
- (yiyecek) filling; satisfying, satisfactory
- satisfying, satisfactory
- filling
This pulao is so filling that I'm full after just two spoonfuls.
-Bu pualo o kadar doyurucu ki sadece iki kaşıktan sonra doyuyorum.
- satisfactory, convincing, persuasive
- filling, satisfying (food)
- satisfactory
- satisfier
- satisfy
It was a satisfying meal.
-Doyurucu bir yemekti.
- doyurucu yemek
- a square meal
- doyurucu yemek
- stodge
- doyurucu (yemek)
- (Gıda) filling
- doyurucu (buhar/yağ)
- saturator
- doyurucu kişi ya da şey
- saturater
- doyurucu mu
- Is it filling
- doyurucu öğün
- solid meal
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of doyurucu in Turkish Turkish dictionary
- Doyurma özelliği bulunan, tatminkâr. İnandırıcı
- Doyurma özelliği bulunan, tatminkâr
- İnandırıcı, yeterli