dosyayı

listen to the pronunciation of dosyayı
Turkish - English
(Bilgisayar) compress after
dosya
file

I have attached instructions on how to use FTP to access our files. - Dosyalarımıza giriş için FTP'nin nasıl kullanılacağına dair bilgileri ekledim.

Tom went to the police station to file an accident report. - Tom bir kaza raporunu dosyalamak için polis karakoluna gitti.

dosya
file folder
dosya
folder

Tom handed Mary a blue folder. - Tom, Mary'ye mavi bir dosya verdi.

There are three more pictures of Tom in another folder. - Başka bir dosyada Tom'un üç resmi daha var.

dosya
(Bilgisayar) files

Tom copied all the files on his internal hard disk to an external hard disk. - Tom bilgisayarda bulunan dahili hard diskteki tüm dosyaları harici bir hard diske kopyaladı.

Tom accidentally deleted all the files on one of his external hard disks. - Tom yanlışlıkla harici hard disklerden birindeki tüm dosyaları sildi.

dosya
binder
dosya
(Dilbilim) portfolio
dosya
register
dosya
record

The record was sent to the ministry. - Dosya bakanlığa gönderildi.

dosya
{i} filing

Show me your new filing system. - Bana yeni dosyalama sistemini göster.

Tom walked over to the filing cabinet. - Tom dosya dolabının üzerinde yürüdü.

dosya
dossier
dosya
1.file, dossier
dosya
file, dossier, folder, binder; file kütük
Turkish - Turkish
dosyayı
Favorites