I've already filed my report.
- Ben zaten raporumu dosyaladım.
She silently filed away that piece of information, thinking it might be useful later.
- O, o bilgi parçasını daha sonra faydalı olabileceğini düşünerek sessizce dosyaladı.
Show me your new filing system.
- Bana yeni dosyalama sistemini göster.
With Windows, you have to have extensions or it won't read your files.
- Windows ile eklentilere sahip olmak zorundasın,yoksa o dosyalarını okumaz.
Tom forgot to file his taxes.
- Tom vergilerini dosyalamayı unuttu.
Tom went to the police station to file an accident report.
- Tom bir kaza raporunu dosyalamak için polis karakoluna gitti.
Have you come to file a damage report?
- Bir hasar raporunu dosyalamak için mi geldin?
Tom went to the police station to file an accident report.
- Tom bir kaza raporunu dosyalamak için polis karakoluna gitti.
Have you come to file a damage report?
- Bir hasar raporunu dosyalamak için mi geldin?